10 Ekim 2017 Salı

Sabetaycı gizli Yahudi Bülent Arınç'tan Enis Berberoğlu'na destek. | Akademi Dergisi

akademi dergisi, sabetaycılar, bülent arınç, enis berberoğlu, cia, mossad, akp'nin gerçek yüzü, gizli yahudiler, ohal

ÇOK SEVİNMİŞ

Gerçek kimliğini gizleyerek Türk milletini aldatana Sabetaycı gizli Yahudi Bülent Arınç (ki Sabetaycı gizli Yahudi Deniz Baykal ile akrabadır), Bilderberg'çi Enis Berberoğlu hakkındaki mahkeme kararına çok sevinmiş.

CHPKK İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi'nin hakkında verdiği karara ilişkin olarak avukatları Murat Ergün ve Yiğit Acar aracılığıyla ilk açıklamasını yaptı ve "Hapse girerken dediğim gibi, vatan haini ve casus olmadığımı bu kararla kanıtladım. Suçsuzluğumu ispatlamama bir adım kaldı" dedi.
SABETAYCI GİZLİ YAHUDİ ARINÇ'TAN DESTEK

CIA+MOSSAD'ın ortak projesi olan AKPKK’nin kurucularından ve eski Boşbakan Yardımcısı olan Sabetaycı gizli Yahudi Bülent Arınç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla, dünyanın çeşitli ülkelerinde gerçek kimliklerini gizleyerek Siyonizme hizmet eden siyasetçilerin, gazetecilerin, iş adamlarının, akademisyenlerin katıldığı Bilderberg toplantılarına katılmışlığı ile de tanınan Berberoğlu’na destek verdi.

Arınç açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

➥ ''Enis Berberoğlu’nun geçtiğimiz aylarda tutuklanması sebebiyle yaptığım açıklamada, kendisine geçmiş olsun dileklerimi iletmiş ve aşağıda paylaştığım hususların da üzerinde durmuştum.

Ancak bu konu ile ilgili olarak; ''söz konusu bilgilerin daha önce TV ve gazetelerde yayımlandığı, sır olmaktan çıktığı, Yargıtay’ın bu konuda farklı içtihatlarda bulunduğu, hatta aynı mahiyetteki diğer suçlara bakıldığında suç vasfının değişebileceği, asıl sanık olarak suçlanan diğer kişinin yurt dışında olduğu ve yargılamanın bitmediği, suçun gazetecilik faaliyeti sayılıp sayılmayacağı'' gibi başlıklar altında bir süredir yoğun tartışmalar yaşanmıştır.

Kaldı ki isnat edilen suç vahim bir suç olmakla birlikte, suçun teşekkülü bakımından Enis Berberoğlu’nun özel bir kasıt altında bu suçu işleyip işlemediğinin araştırılması gerekmektedir.

Bugün için benim naçizane tavsiyem şudur: Bu kararın, her halükarda istinaf yoluyla incelenmesine ihtiyaç vardır. 15 yılı aşan cezalar doğrudan istinafa tabidir ve Bölge Adliye Mahkemeleri, kararları re’sen inceler. Çok kısa bir süre içerisinde bu incelemenin yapılabileceğini düşünüyorum.

Yukarıda görüldüğü şekilde, o gün dikkat çektiği hususlarla, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin 09.10.2017 tarihinde verdiği bozma kararı birebir örtüşmektedir.
Zira aklın yolu bir, evrensel hukuk prensipleri de açıktır.

Hukuka ve yargı camiamıza güvenimizi tazeleyen bu kararı sevinçle karşıladığımı ifade ediyor; adeletin herkese ve en hızlı şekilde tecelli etmesi gerektiğini bir kez daha kamuoyunun dikkatine sunuyorum.

İnanıyorum ki bu karar, yargımıza olan güvenin artması için bir umut kaynağı olacak, halkımız adaleti kendi topraklarında arayacak ve adalet; yine kendi hakimlerimizle, kendi topraklarımızda tecelli edecektir.

Doğru olan da budur.''

Arınç ve yine derinlerin adamı olan Abdullah Gül'ün başını çektiği muhalif gurubun, son zamanlarda CIA ile arasını bozan Tayyip'e karşı bir siyasi parti kurmak ya da AKPKK'yi içeriden ele geçirme gayretleri vardı ki, 15 Temmuz darbe tiyatrosu bahane edilerek oluşturulan OHAL ortamında, bunların bu gayretlerine de set çekildi.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Seviyesiz ve samimiyetsiz yorumlar onaylanmaz. Küfür, hakaret, karalama içerikli yorum yapanlar hukuka sevk edilir. Yorumlardan hukuken yorumcular sorumludur.

Bu güne değin en çok tıklanılanlar