17 Ekim 2013 Perşembe

Böyle adalet olmaz! Böyle saçma sapan ceza yasaları da olamaz! | Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Adnan Menderes, bülent ecevit, Hukuk, içimizdeki israil, kripto yahudiler, Mehmet Fahri Sertkaya, ordinaryüs prof. sulhi dönmezer, sabetayistler, siyasal islam, tansu çiller, akademi dergisi,


Beni buna kimse inandıramaz;


Bu kadar hukuk insanı, avukat, savcı, hakim... "Biz bu adalet sistemini düzeltmeliyiz. Bu kurumdan adalet değil haksızlık, hukuksuzluk dağıtılıyor. Böyle adalet olmaz.! Böyle saçma sapan ceza yasaları da olamaz!" dediler de düzeltemediler mi? Meclisteki vekilleri ikna edemediler mi? Devlet idarecilerine meramlarını anlatamadılar mı?

Beni buna kimse inandıramaz;
Siyaset ile meşgul olan milyonlarca insanımız... ''Biz bu yanlış işleyen hatta doğru düzgün işlemeyen devlet mekanizmasını düzeltmeliyiz. Heba olan milli servetin, heba olan insan emeğinin, heba olan gençliklerin haddi hesabı yok. Devlet düzgün işlemediği için sıkıntı çeken milyonlarca vatandaş var. Bu sistemle gelecek nesillerimiz de tehdit altında. Devlet, devlet olmadığı için sokakta yatan on binlerce çocuk var. Devlet ve adalet olmadığı için korunmaya muhtaç yüz binlerce çocuk şu anda geleceğin suçlusu olmak yolunda dehşet bir aile ortamında yetişiyorlar.'' dediler de, gerçekten samimiyetle gayret ettiler de üç beş vatan haini mi bu milyonlarca vatansevere(!) mani oldular?

Güldürmeyin beni...
Bu ülkedeki insanların yüzde otuz kadarı davasında samimi olsaydı bile, bu devlet böyle bir devlet olmazdı...

Bir şeyleri mi düzelteceksiniz? Önce kendinizden başlayın. ''Sözümle özüm ne kadar uyuşuyor.'' diye muhasebe yapın. ''Bana yapılsa çıldırırdım.'' dediğiniz şeyleri başkalarına yaptığınızın farkına varın. İlmi ayağa kaldırın ve bütün izm'leri ayaklarınızın altına alın.

İnsanı yaşat(yetiştir, eğit ve adaletle muamele et) ki devlet yaşasın.

Aç olduğu için iki simit çalan adama 12 yıl hapis isteyip, küçücük bir kız çocuğuna tecavüz eden bir sapığı serbest bırakan bu devletin adalet sistemini, içimizdeki İsrail'in, Sabetay Sevi'nin hain teşkilatı bilerek ve isteyerek, bu milleti maddeten ve manen perişan etmek için kurdular. 


Gavur işgali altındaki bir memlekette bile böylesine iğrenç bir hukuk sistemi tatbik edilemezdi. Bizden gözüküp bizim dibimizi oyanlar, bize her ama her zulmü yaptılar. İhanetin, düşmanlığın en sinsisini ve her türlüsünü sergilediler. 

Türkiye Cumhuriyeti devletinin idari ve hukuki sistemi, sil baştan ve bütün bu pusulardan, tuzaklardan, ihanetlerden arındırılmış olarak yeniden düzenlenmelidir. 

İşe ilk önce Ordinaryüs Prof. Dr. Sulhi Dönmezer'in gerçek kimliğinin meydana çıkartılması ile başlanmalıdır. 

***
Ordinaryüs Prof. Dr. Sulhi Dönmezer, Türkiye'de adına hukuk denilen guguk sisteminin kurucularından sayılır. 1918 doğumludur. 1953'den sonra onlarca yıl boyunca memleketin en kritik karar mekanizmalarında ve makamlarında bulunmuştur. Hayatı boyunca bir sihirli el, elinden tutmuş ve hep dikey zıplama yaptırmıştır. En verimli şekilde kullanmıştır.


Düşünün ki bir ilkokul çocuğu zekasına sahip olan Sabetayist Tan-su Çiller'i bile şu koca milletin başbakanlığına getirmiştir o sihirli el...

O sihirli el, bir gazeteciden başka bir şey olmayan Ecevit'e, gizli Ermeni İsmet İnönü'yü deviren adam tabelası asmış, hadiselerin iç yüzünü millete göstermemiş ve onu da kullanabildiği kadar kullanmıştır.

O sihirli el bir Sabetayist Yahudi olan Adnan Menderes'i, memleketin kurtarıcısı, Müslümanların hamisi konumuna sokup tepe tepe kullanmıştır.

O sihirli el başta TRT olmak üzere onlarca devlet kurumunu, onlarca sene boyunca dur durak bilmeden hortumlamıştır. Öylesine bir hortumdur ki bu, nihayet vatandaşın elektrik faturalarına resmi olarak bu hortumun aylık ödeneği eklenmiştir.

O sihirli elin size neler yaptığını uzun anlatsam, "Bize neler yapmışlar." der ve sabaha kadar uyuyamaz, bayramınızı da zehir edersiniz.

O sihirli eli, bulup meydana çıkartıp kırmanın vakti saati çoktan geldi. Bunun temelleri çoktan oturdu. Şimdi, çatırdama, inleme de başladı. Kısa bir süre sonra kırılacağından hiç ama hiç şüphe etmiyorum...

Biraz gürültü çıkabilir, feryat figan duyulabilir. Onların bize yaptığı gibi, ben de onlara hiç acımıyorum.


BU YAYINIMIZI SOSYAL AĞLARDA PAYLAŞMAYIN, çünkü CIA SANSÜRLEYECEK ve kimse görmeyecek.

Bizi, gerçek sahibi CIA olan Facebook başta olmak üzere, Amerikan sosyal ağlarının  ve video kanallarının hiçbirinde sağlıklı/sansürsüz/özgür bir şekilde takip edemezsiniz. Senelerdir sansürleniyoruz ve bunu yüzlerce somut teknik delil ile, ayrıca binlerce kişinin şahitliği ile ispat edebiliyoruz. Buradaki yayınlarımızı/videolarımızı da Amerikan sosyal ağları üzerinden yaymayı başaramazsınız.

BİZİ TELEGRAM GRUBUMUZDAN TAKİP ETMELİSİNİZ

Paylaşımlarımızı anında görüp takip etmenin tek sağlıklı yolu Telegram grubumuza üye olmanızdır. WhatsApp'ın da gerçek sahibi CIA'dır ve Telegram, WhatsApp'ın alternatifi olan bir yazılımdır, bize has ve tarafımızdan üretilen bir yazılım değildir. Dünyada, onlarca devlette yüz milyonlarca kişi tarafından güvenle kullanılır. Güncel paylaşımlarımızdan anında haberdar olmak için www.telegram.org adresinden, kullandığınız cihaza uygun olan bir uygulamasını kurup, şuradaki Telegram kanalımıza takipçi olabilirsiniz: http://www.t.me/AkademiDergisi
 

1 yorum:

  1. Bizde bir atasözü vardır. KESER DÖNER SAP DÖNER, GÜN GELİR HESAP DÖNER.

    YanıtlaSil

Seviyesiz ve samimiyetsiz yorumlar onaylanmaz. Küfür, hakaret, karalama içerikli yorum yapanlar hukuka sevk edilir. Yorumlardan hukuken yorumcular sorumludur.

Bu güne değin en çok tıklanılanlar